Gerçek bir hikaye.. Fotoğraftaki kişinin ismi Kadir, Mercedes Kadir. Akli dengesi yerinde değil. Bütün gün üstünde dolaştığı ve ucuna Mercedes arması taktığı uzun sopayı, Mercedes marka otomobil zannederek yaşıyor.
Buraya kadar tamam. Anlatmaya bayıldığım kısmı bundan sonra başlıyor..
Koskoca bir şehir , Kadir'in Mercedes hayalini her şeyiyle sahiplenmiş durumda. Kadir trafik ışıklarında duruyor, arabasını park ediyor, diğer arabalar trafikte ona yol veriyor, ona göre park ediyor.
Bütün şehir o "Mercedes"in farkında! Kadir sopasını Mercedes servisine götürüyor, ustalar bütün ciddiyetleriyle arızaları anlatıyor, bir usta sopaya teyp takıyor, diğeri aynasını armasını yeniliyor...
Sıkı durun; trafik polisleri yanlış yere park ettiğinde ya da 'çok hızlı gittiğinde' Kadir'e ceza yazıyorlar, zamanı geldiğinde muayeneye gönderiyorlar!
Bir koca şehir Malatya, Kadir'in hikayesini onunla birlikte yaşıyor.
Bir 'deli'nin sopasına göre yaşayan şehirlerin, sopayla, sapanla, satırla birbirlerini kovalayan şehirlere dönüşmesini gördükçe bu hikaye çok hoş gelir insanın kulağına.. Anlarsınız umarım..
Kadir'in başka bir hikayesi de hayli komiktir.
Kadir bir gün arabasını servise götürmüş ve sorunlarını söylemiş. Usta almış arabasını ve "2 gün sonra gel" demiş. Kadir 2 gün sonra gelmiş. Usta arabanın daha olmadığını söylemiş. Kadir ertesi gün gitmiş.
Usta yine olmadığını söylemiş. Kadir ertesi gün yine gitmiş. Usta arabanın hâlâ olmadığını söyleyince "YETER ARTIK YA VERİN ARABAMI KAÇ GÜNDÜR YÜRÜYEREK GİDİYORUM EVE" demiş.
Bizler zihinsel engelli bir canı mutlu etmek için elinden geleni yapan insanlarken, ne ara kapı komşusuna bile yardım etmeyen insanlar haline geldik...
Alıntıdır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder