- Hayırdır İsmet?!
Habersiz geldin.
- Paşam, ''Azınlıklar'' meselesi...
Konuyu Meclis'e getireceğiz..
Ne diyorsunuz?
- İsmet bugün geç oldu...
Yarın sabah erkenden gel, konuşalım.
İnönü çıkınca, Atatürk "bütün görevlileri" toplamış:
- Sadece laleler kalsın..
Bahçedeki diğer bütün çiçekleri sökün, atın..
Derhal!
İsmet Paşa sabah gelmiş, bahçenin "halini" görmüş ve "görevlilere" sormuş:
- Ne oldu böyle?
- Gazi Paşa Hazretleri emrettiler, söktük.
Başbakan İnönü, Cumhurbaşkanı Atatürk'ün odasına girmiş:
Başbakan İnönü, Cumhurbaşkanı Atatürk'ün odasına girmiş:
- Paşam, bahçenin durumu nedir?
- Azınlıkları söküp attım, İsmet.
İnönü "anladım" dercesine başını öne eğmiş:
Atatürk:
- İsmet, ben "Ne Mutlu Türküm Diyene" sözünü boş yere söylemedim...
- İsmet, ben "Ne Mutlu Türküm Diyene" sözünü boş yere söylemedim...
Kendini Türk hisseden herkes, bu vatanın öz evladı...
Ben hayatta olduğum sürece, bu böyle bilinsin...
Ve sakın azınlıklar ile ilgili bir kanun çıkarılmasın.
Biz Türk'üz!!!
NE MUTLU TÜRK'üm DİYENE!!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder