Translate

23 Haziran 2012 Cumartesi

YETENEK NEDİR?

Kelimelerle düşünür, kelimelerle konuşuruz.

Kelimelerle anlar, kelimelerle anlaşırız.

Kelimelerle kavramlar üretir, manalandırırız.

Ancak ne kadar anlaşa biliyoruz.

Mevlânâ Celaleddin-i Rumi;
“Aynı dili kullananlar değil,
aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır” diyor.
Öyle sanıyorum ki; insanlar yeryüzüne ilk
geldiklerinde, önce her şeyi isimlendirdiler.
Gök, yer, ağaç, yol, su, hava, geyik gibi.
Daha sonra da, anlamlandırdılar.
Geyik koştu, geyik geldi, geyik öldü gibi.

“Düştü”ye “İndi” anlamını vermezseniz,

“Uçak düştü”diyen bir Azerbaycanlı ile

anlaşabilir misiniz?

Bunları çoğaltabiliriz…

Kendi dilimizdeki kelimelerin bile tam olarak anlamlarını bilmezken,
hele yabancı dillerden giren kelimeler,
başlı başına bir bela.
Performans/ İcraat, gereğini yerine getirmek, usulüne göre yapmak, icra etmek.
Kompozisyon/ Bileşim, beste, bir araya koymak,

birleştirmek, inşa etmek, düzenlemek.

Spontane/  Kendiliğinden, kendiliğindenlik.

Bunları da çoğaltabiliriz…
“Yabancı dil bilenler haindir,
yabancı dil bilmeyenler cahildir”
diyor üstad Cemil Meriç.

Yabancı kelimeler bir yana, Türkçe olan birçok kelimeyi,

çok sık kullanmamıza rağmen anlamlarını hiç bilmiyoruz…

Ya da yanlış anlamlandırıyoruz.

Yetenek/Kabiliyet,
Çok sık kullandığımız bir kelimedir.
Ancak bu kelime hakkında çok az bilgi sahibiyiz.

Ya da yanlış anlamlandırıyoruz.

Yetenek nedir?

İnsanlar yetenekli ve yeteneksiz diye ikiye mi ayrılır?

YETENEK NEDİR? 

1- İSTEMEK; insan hayatının anahtarıdır....
İstemek de GEREKÇEye bağlıdır... İHTİYAÇ yani...Bir SEBEP, bir NEDENe bağlı... O sebep, neden, ihtiyaç veya gerekçenizin psikolojideki adına DÜRTÜ deniyor... DÜRTÜNÜZ ne kadar büyükse ARZUnuz ya da İSTEMENİZ de o kadar büyük ve şiddetli olur...
2-SABIR; sabırsızlık yaratıcılığımızın önünde en büyük engel
3-DİKKAT; dikkat edenlerin, dikkat ettiklerini okuyarak bilim adamı oldum
4-HİSSETMEK; hissetmek bilgiden önce gelir ve bilimden üstündür.
5-KIYASLAMA; beyin ön lopumuzun bir aktivitesidir. Kıyaslayarak seçeriz... Seçimlerimiz BİZi oluşturur...
6-ÖNEMSEME; önemsemediğiniz hiç bir şeyin sahibi olamazsınız... Kuruşu önemsemeyen, para sahibi olamaz... Bilgiyi önemsemeyen bilim adamı olamaz...
7-ALGIDA SEÇİCİLİK; Algıda seçicilik, insanın algı sürecinde etkili olduğu kabul edilmiş psikolojik bir kavramdır. Çevrede bulunan uyarıcılardan, olaylardan ya da nesnelerden bir ya da birkaçına dikkati yöneltmektir... Algı amacı takip eder...
8-ODAKLANMA; Konsantre olmak, insanın dikkatini toplaması, bütün algı mekanizmalarını yaptığı işe  yönlendirilmesi, zihinsel kavrayışını en yüksek noktaya çıkarmasıdır. İnsan yaptığı işe yoğunlaştığında kendini dünyadan soyutlar, dış etkilerden arınır.

Genellikle sevdiğimiz, hoşlandığımız ve önemsediğimiz işlere daha kolay ve daha uzun süre konsantre oluruz. Konsantre olduğumuz an, ne iş yaparsak yapalım,  bütün zorluklara rağmen hiç farkında dahi olmadan performansımızı yükseltiriz. Bir öğrencinin sınav başarısı da bir profesyonelin sunum performansı da en az bilgisi kadar yaptıklarına konsantre olabilmelerinden kaynaklanır.
9- HAYAL GÜCÜ; Zihnin hayal yaratma yetisi, düş gücü, imgelem, muhayyile.
Geçmiş yaşantılara özgü ögelerle şimdiki yaşantı arasında bağ kurma gücü.
Bir nesneyi, o nesne karşımızda olmaksızın tasarımlama yetisi... 
"Hayal, bilimden üstündür" diyor Albert Einstein 
Hz. Muhammed de; " Ey Ali dualarına hayalini de kat" diyor...
10- TEKRAR
Cisim ya da biçimlerin ölçü, biçim, renk, değer ve dokularının tam anlamı ile aynı olması. Fakat; aralık ya da yönlerinin farklı kullanılmasıdır. 
TAM TEKRAR; Tam tekrar
Cisim ya da biçimlerin ölçü, biçim, renk, değer ve dokularının tam anlamı ile aynı
olması ve bunların eşit aralıklarla aynı yönde kullanılmasıdır.
ARALIKLI TEKRAR; Birden fazla motif, biçim ya da cisim belirli aralıklarla birbiri ardınca kullanıldığında
aralıklı tekrar oluşur.
Eğitimde tekrarın gücü çok önemlidir...
11- RİTİM; Ritim nedir? Yunanca asıllı bir kelimedir. Olayların düzenli aralıklarla tekrarlanması niteliğini ifade eder. Müzikte ritm zaman veya mekan içinde tenasüp, yani uygunluktur. Muayyen ritimlerden yapılarak edilmiş ritimlere de "usul" denir. Şiirde ritim mısraların ölçüsüdür ki, buna "vezin" denir. Tıpta ritim kalp kaslarının kasılıp gevşemesi hareketleridir.

Ritim, bir dizede, bîr notada vurgu, uzunluk veya ses özelliklerinin, durakların düzenli bir biçimde tekrarlanmasından doğan ses uygunluğu, tartım, dizem. Çeşitli aletlere vurarak çıkarılan, düzenli ve akıcı seslerin oluşturduğu bütündür. Vurmalı çalgıların ve perküsyonun temelidir.

12-DENGE;

1- Bir sanat eserini oluşturan ögelerin, bütün içinde kompozisyon düzenini bozmayacak biçimde dağılışı. (Balance)

2- Dengenin sanatta nasıl kullanıldığı "tahtaravalli" modeli ile kolayca anlayabilirsiniz. Aynı kilodaki iki kişi "simetrik" olarak oturduklarında oluşan denge, farklı kilolardaki kişilerle de "asimetrik" oturmalarla sağlanabilir; bu ikinci hal "dinamik denge" olarak da nitelendirilebilir.


NOT: Yazı devam ediyor...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder