Egitim böyle bir şey Manavgat'ta 3-4 yaşlarındaki turist kız zabıta memuru Himmet Tan'ı görünce gitti parmağına yapıştı… Sorunca ismini söyledi;annesinin-babasının ismini söyledi; kaldıkları otelin adını bilmiyordu… Hiç beklenmeyen bir davranışla memurun telefonunu istedi… Memur “Numarayı ver ben arayayım” dedi; minik kız başını iki yana sallayarak kabul etmedi… Tabii ki Türkçe bilmiyordu; memurdan telefonun dilini İngilizce'ye çevirmelerini istedi; İngilizce'ye çevirip eline verdiler… Küçük kız memurdan Facebook'u kapatmasını istedi; kapattılar… Küçük parmaklarıyla telefonla biraz oynayıp kendi Facebook sayfasını basit bir şifreyle açtı… Memurlar hayretle izliyorlardı… Şöyle bir mesaj yazdı: “Ailem, ben kayboldum… Şu anda polis karakolundayım… Gelip beni almanızı bekliyorum…” Bir de konum attı… * Küçük kız telefonu iade edip teşekkür etti… Bir sandalyeye ilişti; beklemeye başladı… Mesajında “polis” demişti; zabıtalar “Biz zabıtayız” dediler… “Hayır polissiniz” diye itiraz etti; memurlar İngilizce sözlüğü açıp baktılar; hakikaten zabıta polis demekti… On dakika sonra ailesi geldi; annesi-babası tatile çıkmadan önce çocuklarına kaybolması halinde yapması gerekenleri öğrettiklerini söylediler… Teşekkür edip kızlarını alarak gittiler… * Bu mesajı yazan, örnek kamu görevlisi, Manavgat Belediyesi zabıta memuru Himmet Tan, notunun sonunda şöyle diyor: “Anneler, babalar… Çocuklarınızı eğitin; emin olun sizden daha çabuk öğreneceklerdir… Daha çok canımız yanmasın…” * Yıllardır durmadan “Çok çocuk değil, iyi yetiştirilmiş çocuklar istikbaldir” diyoruz… Anlamıyorlar… *BEKİR ÇOŞKUN.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder