Translate

5 Eylül 2010 Pazar

Öğrenme Stilleri ve Çalışma Yöntemleri


Öğrenme; bireyin olgunlaşma düzeyine göre, çevresiyle olan etkileşimi sonucunda yeni davranışlar kazanması ya da eski davranışlarını değiştirmesi sürecidir.


Yapılan araştırmalara göre; her bireyin kullandığı öğrenme şekilleri farklılık göstermektedir. Öğretimin bireyselleştirilmesinin en sağlam yollarından biri, her öğrencinin en iyi öğrendiği yolu bulup, o yolu açmak ve orada ilerlemeyi kolaylaştırmaktır. Bu amaçla, sınıflarda farklı öğrenme stillerine uygun öğrenim malzemesi ve stratejisi kullanılması, evde ise bu bilgi doğrultusunda çalışma ortamının düzenlenmesi ve ebeveynin çocuğuna destek vermesi önemlidir. Ebeveynin çocuğunun öğrenme stilli hakkında sahip olduğu bilgi, onun çocuğunun ders sorunlarına bakışında, onu anlamasında ve ona yol göstermesinde de oldukça etkilidir.
Öğrenme Stilleri
Bireye özgü birtakım özellikler vardır. Bunlar kişiyi diğerlerinden ayırır. Göz rengimiz, boyumuz, kan grubumuz vb. uzayıp giden bir liste... Birey bu özelliklerden bazılarını zaten bilir, bazıları hakkında ise daha kapsamlı bir gözlem yapması ve/veya konu uzmanından yardım alması gerekir. Öğrenme stilinizi bilmek yaşamınızı oldukça kolaylaştıracaktır. Çünkü öğrenme stilinizi bilmek, size anlamsız gelen pek çok davranışınıza anlam katacaktır. Öğrenme stiliniz, sizin kan grubunuz gibi doğuştan var olan ve sizin yaşamınıza önemli etkileri olan özelliğinizdir.
Öğrenme stilleri kavramı ilk defa 1960 yılında Rita Dunn tarafından ortaya atıldı. O yıldan beri sürekli çalışıldı ve araştırıldı. Bu çalışma ve araştırmaların amacı, insanların birbirinden farklı olarak öğrendiklerini ortaya koymaktı. Öğrenme stilleri konusunda uzun çalışmalar yapan Rita Dunn (1993) öğrenme stillerini, “her bir öğrencinin yeni ve zor bilgiyi öğrenmeye hazırlanırken, öğrenirken ve hatırlarken farklı ve kendine özgü yollar kullanması” olarak tanımlar.
Bir öğrencinin algısı, diğer insanlarla ilişkileri ve öğrenme ortamındaki davranışlarına etki eden bilişsel, duyuşsal ve fizyolojik yapısı, onun öğrenme stilini belirler.
Öğrenme stillerini temelde üç ana özellikte toplayabiliriz. Bunlar;
  Görsel
  İşitsel-Duyusal
  Dokunsal (Kinestetik)
Bir bireyin etkili ve verimli ders çalışma sistemlerini belirleyip uygulayabilmesi için; öncelikle kendi öğrenme stilini iyi tanıması önemlidir. Bu stillerden sadece tek birine sahip olmak, hemen hemen imkansızdır. Genelde bu üç biçimden her birini farklı ağırlıklarda kullanırız.
Görsel Öğrenenlerin Genel ÖzellikleriGörseller, özel yaşamlarında genellikle düzenli ve titizdir. Karışıklıktan ve dağınıklıktan rahatsız olurlar. Dağınık bir masada çalışamazlar, önce masayı kendilerine göre düzenlerler, daha sonra çalışmaya başlarlar. Kalem, silgi, kalemtıraş gibi araçlar için sıra veya masada kendilerine göre yerler belirlerler ve bu araç gereçleri hep bu yerlerde tutarlar. Çantaları dolapları her zaman düzenlidir. Yazmayı sevmeseler bile defterlerini düzenli ve itinalı kullanırlar. Defterlerinin köşeleri kıvrılmaz, kıvrılırsa da ataç takarak bu kıvrılmayı önlemek için gayret gösterirler. Görsel sanatlar, edebiyat, yaratıcı yazı çalışmaları ve deneme tarzında yazılmış olan edebi eserler ilgilerini çeker. Konu anlatımı veya bir olayın anlatımındansa yazılı olarak verilmesini tercih ederler. Okudukları ve yazdıkları metinlerde yazım, noktalama ve diğer dilbilgisi kurallarına duyarlıdırlar. Bu özelliklerinden dolayı evde büyükleri, okulda öğretmenleri tarafından takdir edilirler.
Görsel Öğrenenlerin Güçlü ve Zayıf Yanları
Güçlü Yanlar
  Gördüklerini ve okuduklarını hatırlarlar. İyi gözlemcidirler.
  Birebir etkileşimi ve göz temasını önemserler.
  Farklı renkleri kullanmaktan hoşlanırlar; bu şekilde daha kolay düşünür ve öğrenirler.
  Resimlerle veya sözcüklerle düşünmeye yatkındırlar.
  Çevrelerindeki detayları gözlemlerler.
  Okumaya düşkündürler.
  Yüzleri iyi hatırlarlar.
  Liste yapmayı severler.
  Kolay organize olurlar.
  Çantaları, masaları, dolapları vb. düzenlidir.
  Uzun hedefli planlar yapabilirler.
Zayıf Yanlar  Duyduklarını uzun süre hafızada tutamazlar.
  Ders anlatılırken not almazlarsa huzursuz olurlar.
  Yazılı olmayan bilgiyi fark etmeyebilirler.
  Karmaşık ve karışık ortamlarda huzursuz olurlar.
  İsimleri hatırlamakta zorlanırlar.
  Görsel materyallere dayanmayan uzun anlatımlara tahammül edemeyebilirler.
  Dağınıklığa ve düzensizliğe tahammülsüzdürler.
  Plansızlığa, programsızlığa tahammül edemeyebilirler.
  Sözel yönergeleri hatırlamakta zorluk çekerler.
İşitsel Öğrenenlerin Özellikleriİşitseller, küçük yaşlarda kendi kendilerine konuşurlar. Ses ve müziğe duyarlıdırlar. Sohbet etmeyi, birileri ile çalışmayı severler. Yabancı Dil öğreniminde (konuşma ve dinleme becerilerinde) başarılıdırlar.
Kendi kendine konuşmaları nedeniyle öğretmeni dinlemekte zorlanabilirler, bu özellikleri nedeniyle, işittiklerini daha iyi anlama özelliklerine rağmen bu şanslarını kaybederler. Gözle okuma esnasında hiçbir şey anlayamayabilirler. Bu nedenle, okurken dudakları oynar, sesli okurlar. Desteklemek için en azından kendi kulağının duyabileceği bir sesle okumalarına izin verilmelidir. İşittiklerini daha iyi anlarlar. Daha çok konuşarak, tartışarak öğrenirler. Bilgi alırken dinlemeyi okumaya tercih ederler. Tempolu ve ahenkli konuşurlar. Olay ve kavramları birinin anlatması ile daha iyi anlarlar. Grup ve ikili çalışmalarda konuşma ve dinleme olanakları olduğu için iyi öğrenirler.
Hatırlamak istediklerini, birisi kendilerine anlatıyor ya da söylüyormuş gibi işiterek hatırlarlar.
İşitsel Öğrenenlerin Güçlü ve Zayıf Yanları
Güçlü Yanlar  Duyduklarını hatırlarlar.
  Uzun anlatımlarda bile anlatılanların içerisinde kaybolmazlar.
  İyi bir konuşmacı olabilirler.
  Müzik hatırlamalarını kolaylaştırır.
  Pek çok kişi için bir anlam ifade etmeyen ses, ritm, melodi onların pek çok şeyi hatırlamalarını sağlar.
  Ses taklitlerine yatkındırlar.
  Konuşulmuş/tartışılmış olan konuları hatırlarlar.
  Bilinmeyen kelimeleri anlamından çıkarırlar.
  Yüksek sesle okumaktan hoşlanırlar.
  Anlatım becerileri yazı yazma becerilerinden iyidir.
Zayıf Yanlar
  Gürültüden rahatsız olurlar. Gürültülü ortamlarda konsantre olamazlar.
  Resimler ve resimli anlatımlardan rahatsız olabilirler.
  Dersin melodik ve ahenkli bir ses ile anlatılmasını isterler.
  Okumaktansa dinlemeyi tercih ederler.
  İsimleri hatırlasalar da yüzleri hatırlamakta zorlanırlar.
  Yazmaktan hoşlanmazlar, konuşmayı tercih ederler.
  Yazarken noktalama işaretleri, dilbilgisi hataları yapabilirler.
Dokunsal Öğrenenlerin ÖzellikleriDokunsallar oldukça hareketli olur ve hareket halinde öğrenirler. Tahtayı silmek, pencereyi açmak, kapıyı örtmek, tebeşir getirmek hep onların görevi olsun isterler. İlgi odağı olmaktan hoşlanırlar. Uzun müddet oturduklarında ve hareketsiz kaldıklarında zorluk çekerler. Tahta-tebeşir-anlatım ders işleme sisteminden en az yararlananlar onlardır. Bu nedenle, “yaramaz” ve “tembel” olarak tanımlanabilirler. Dikkatlerini çekmek için dokunmak ve temas önemlidir.
Öğrenebilmeleri için yaparak-yaşayarak öğrenme dediğimiz öğrenme tekniklerinin uygulanması faydalıdır. Sosyal ortamlarda canlılık ve hareketlilikleriyle dikkat çeker; insanlara yakın dururlar. Kısa, öz, dokunarak, jest/mimiklerle ve hareket ederek konuşurlar.
Dokunsal Öğrenenlerin Güçlü ve Zayıf Yanları
Güçlü Yanlar
  Yapılanı hatırlarlar.
  Oyunlara bayılırlar. Ya eğlendirmelidirler ya da eğlenmelidirler.
  Aktif katılımı severler.
  Birkaç konuda birden aynı anda çalışabilirler.
  Dramatizasyondan hoşlanırlar.
  Hareket içeren hikaye kitapları okumayı severler.
Zayıf Yanlar  Konuşanı veya görüleni hatırlamakta zorlanırlar.
  Okumada zorlanmışlardır ya da zorlanmaktadırlar.
  Okumayı sevmezler.
  Yazım hataları yaparlar.
  Bastırarak kalın yazarlar, yazıları diğer stillere göre iyi değildir.
  Çok iyi işitemeyebilirler ya da işittiklerinden anlam çıkarmakta zorlanırlar.
  Bulundukları ortamın gereklerine özen göstermeden hareket ederler.
  Rutinlerden, plan ve programdan fazla hoşlanmazlar.

Öğrenme Stilleri ve Ev Yaşantısı
Bu bölüme kadar sizlere, üç öğrenme stilini açıklamaya çalıştık. Önemli olan, kişilerin kendi kullandıkları yöntemlerin farkında olmalarıdır. Şunu da tekrar belirtmeden geçmeyelim: Tek bir öğrenme stilini kullanan çok az sayıda insan vardır. Esas olan öğretmen ve ailenin öğrenci farklılıklarını bilmesi ve ona göre beklentiler geliştirmesidir. Okulda ders içerikleri her üç alana yer verecek şekilde hazırlanırken, evde de çocuğun öğrenme stiline göre yardımcı olunması gereklidir. Anne babanın öğrenme stili çocuklarınınkinden farklıysa buna hoşgörü ile yaklaşılmalı ve evdeki çalışma ortamı düzenlenirken bu özellik dikkate alınmalıdır. Öğrenme yöntemleri ile ilgili çalışmaların sonucuna göre, her 30 kişiden 22’si değişik oranlarda 3 stile de sahiptir, dolayısıyla okulda ve evde sorun yaşamayacaklardır.
Çocuğunuzun öğrenme stilini belirlerken gözlemlerinize kulak verin. Okulumuzda öğrenme stilleri ile ilgili bir çalışma yapılmış olsa da, şu da bilinmeli ki,  testler mutlak sonucu belirlemez, fikir vericidir. Önemli olan kendimizi ve karşımızdakini iyi gözlemek ve farklılıklara saygı göstermektir. Bazen görsel anne baba dokunsal-kinestetik çocuğu anlayamayabilirler. Masada otururken çocuklarının sürekli kıpırdanıp hareket etmelerinden rahatsız olabilirler, çünkü kendileri böyle ders çalışmamışlardır ve çalışmamaktadırlar. Dokunsal çocuklar hareket ederek, bazen yerde çalıştıklarında, yürürken okuduklarında daha iyi öğrenirler. Bu nedenle, onlara bu konuda anlayışlı olmak gerekir. İşitsel öğrenciler belki de müzikle dersi daha iyi anlamaktadırlar. Ders çalışırken müzik dinlemelerine izin verilebilir. Burada ölçü, gerçekten müzikle öğrenip öğrenmediklerini belirlemektir. Eğer müzik dinlerken de en az dinlemedikleri zamanki kadar öğreniyorlarsa asla mani olunmamalıdır. Bazen çocuklar kendi öğrenme stillerini oluşturmuşlardır. Ancak bu yöntem anne-babanın yönteminden farklıysa, yöntem değiştirmeye zorlanırlar. Bunun sonucu olarak da uzayan ders çalışma süreleri, verimsiz geçen zaman ve çatışmalar ortaya çıkar. Daha ötesi çalışmaktan sıkılan çocuk, derslerden ve okuldan uzaklaşmaya başlar.
Öğrenme Stillerine Göre Nasıl Çalışılmalı?
Görsel Ağırlıklı Öğrenenler;
Öğrenmeyi kolaylaştırmak için;
  Çalışırken renkleri kullanabilir (fosforlu ve diğer renkli kalemler, özellikle zıt renkler).
  Kitapların kenarlarına bir bakışta, o bölümü ona hatırlatacak sembol ve resimler çizebilir.
  Ders dinlerken not alabilir.
  Çalışma kartları hazırlayabilir. Elde taşınabilecek ebatlarda renkli karton veya renkli kağıtlara konu özetlerini (anahtar ifadeleri), formülleri, tarihleri, kısa bilgileri vb. yazabilir. Bu kağıtları yanında taşıyıp arada bir bakmak akılda kalmasını kolaylaştırabilir.
  Harita, şema ve diğer görsel araçlar için kısa açıklamalar yazabilir. Karmaşık konuları çeşitli şekillere dönüştürebilir (zihin haritası vb)
  Öğrenmeleri gereken materyalleri kendileri planlamalı ve organize etmeli. Çünkü planlama ve organize etmek öğrenmeyi kolaylaştırabilir.
  Hafızasında tutması gerekenler için görsel hatırlatma notları hazırlayabilir (aynaya, defterin kapağına, dosya üzerine ve benzeri yerlere post-it veya bantlayacağı kağıtlar kullanabilir).
   Matematik çalışırken;
- Problemden ne anladığını yazması,
- Probleme ait verileri, istenilenleri renkli kalemler kullanarak yazması,
- Evde çalışırken bilgileri organize etmek için posterler hazırlaması gibi
yöntemler işe yarayabilir.
  Bilgisayarla çalışırken;
- Çizim programları ile görsel/sözel posterler vb. hazırlaması,
- Grafikler ve diğer görsel materyaller üretmesi,
- Excel vb. programları kullanmayı geliştirmesi
- Bilgisayar için hazırlanmış çalışma cd’leri kullanması faydalı olabilir.
  Videolar, belgeseller izlemesi iyi bir öğrenme yöntemi olabilir.

İşitsel Ağırlıklı Öğrenenler;
Öğrenmeyi kolaylaştırmak için;
  Grupla ve/veya bir çalışma arkadaşıyla çalışabilir.
  Konuları tekrar ederken yüksek sesle okuyabilir.
  Kasetçalar kullanabilir, okuduklarını kasete kaydederek kendi kasetlerini oluşturabilir. Sınava hazırlanırken bu kasetleri dinleyerek çalışması etkili olabilir.
  Bellekte tutulması gereken bilgiler (tarih, isimler, yer adları vb) için çeşitli melodiler yapabilir. Bu melodilerin komik, saçma ya da çılgınca olması öğrenmelerini çabuklaştırabilir. Kendilerinin bu şarkıları yapması daha da önemlidir.
  Önemli konular ve talimatları yüksek sesle okuyup tekrarlayabilir.
  Matematik çalışırken;
- Yeni konuları (sesli) konuşarak, kendine anlatarak çalışması,
- Problem çözerken kendi sözcükleriyle ifade etmesi,
- Problem çözerken aklından geçenleri o sırada yalnız da olsa sesli anlatması
faydalı olabilir.
  Bilgisayarla çalışırken de bilgisayar üzerinde ses kayıtları yapması ve bunları daha sonra sınavlara hazırlanırken kullanması iyi bir öğrenme yöntemi olabilir.

Dokunsal (Kinestetik) Ağırlıklı Öğrenenler;
Öğrenmeyi kolaylaştırmak için;
  Çalışırken elinde kitap ya da çalışma kartları ile yürüyebilir, hareket edebilir, yüksek sesle okuyabilir.
  Çalışırken kendi istediği yerde ve şekilde çalışmasına izin verilebilir. Bir şeyler anlatacağı zaman ayağa kalkabilir ve tüm vücudunu kullanarak anlatabilme özgürlüğünün olması faydalı olabilir.
  Yeni bir konu öğrenirken oturmak zorundaysa, elinde bir şey olmasına izin verilebilir (kalem, silgi, vb.).
  Bilgi ile hislerini ilişkilendirebileceği tarzda etkinlikler faydalı olabilir (kum üzerine yazma, hamurlarla şekiller oluşturmak, vb.).
  Ders anlatan kişinin mimik, drama ve abartılı ağız hareketleri daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir.
  Ellerini kullanabileceği çalışmalar yapabilir; anahtar kavramlar için modeller inşa edebilir (lego, oyun hamuru, kil).
  Laboratuar çalışmaları için fazladan zaman ayırıp, evde de benzer deneyleri yapabilir.
  Konu ile ilgili müze, tarihi yerler gibi, yaşayarak öğrenebileceği yerlere gidebilir.
  Matematik çalışırken, bilgileri gündelik hayatları ile ilişkilendirebilecek şekilde somutlaştırmaları faydalı olabilir.
  Bilgisayar ile çalışırken, özellikle model inşa edebileceği, parçaları oradan oraya götürebileceği yazılımlarla alıştırmalar yapması iyi bir öğrenme yöntemi olabilir.

Son olarak;
İdeal öğrenme yöntemi, her üç alanın da aktif olarak kullanılabilmesidir. Bir kişinin öğrenme stilini bilmek iki yönlü avantaj sağlayacaktır. Öne çıkan yani kişinin ağırlıklı olarak kullandığı yöntem, özellikle yeni öğrenmelerde, zor konuların öğrenilmesinde öncelikle uygulanması gereken stildir. Bu durumda kişi daha hızlı, daha kolay ve zevk alarak öğrenecektir.

Kaynak:
Öğrenme Stilleri, Alp Boydak, Beyaz yayınları, Ağustos 2001, Istanbul, 1. Basım
Ben Farklıyım, Cheri Fuller, Selis Kitapları, Eylül 2002, Istanbul, 1. Baskı
www.howtolearn.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder