Translate

2 Aralık 2019 Pazartesi

NEDİR ŞU “TURKEY” (TÜRKİYE VE HİNDİ) HİKÂYESİ ?

Mehmet Yazar'dan alıntıdır.
Beyaz Saray’daki gelenekleşmiş ‘hindi affı töreni’nde konuşan Trump, Demokratların kendisini İngilizcede hem 'hindi' hem 'Türkiye' anlamındaki 'Turkey'e yumuşak davranmakla suçladığını söyledi; “Öyle görünüyor ki Demokratlar beni Türkiye’ye (ve ‘hindi’ye) yumuşak davranmakla suçluyorlar” dedi. Öncelikle şunu belirteyim, İngilizcede “Türk” adı “Turk” (Son on yıllarda “Türkçe” ile beraber “Turkish”) olarak yazılır ve okunur, söylenir. “Turk” aynı zamanda “gözünü budaktan sakınmayan, önünü ardını fazla düşünmeyen vb” anlamlarında sıfatlaştırılmıştır da ! “Hindi - Türkiye” meselesine gelince: 

İngilizcede “hindi” küçük harfle başlayarak (turkey), “Türkiye” ise büyük harfle başlayarak yazılır. Ve bu imlâ eşliği tarihî bir köke dayanır. O kuş, anayurdu Sudan ve civarı olan orta-batı Afrika hayvanıyken, köleciler tarafından kölelerle beraber Amerika’ya götürülmüş, oradan dünyaya yayılmıştır. Amerika’yı istilâ eden Avrupalılar, kuşu getiren köleci Araplara “Türk” ve ülkelerine “Turkey” dedikleri için kuşun adı “Türkiye’den” anlamında “turkey” kalmıştır; tıpkı bizim “Hind-î < Hindistanlı” anlamından kaymış “hindi” dediğimiz gibi !.. Malûm yeni kıta yerlilerine, orayı Hindistan sanan ilk işgalcilerden itibaren Anglosaksonlar “İndia”dan (“Hindistan”dan) gelen adla “İndian” (“Hintli”) der. “Portakal” kelimemizi “Portugal’dan (Portekiz’den) gelen meyva”dan, “Mandalina”yı ihracatçısı Çinli “Mandarinler”den, yahut “mısır”dan “Mısır”ı, “China-Çin”den (“çayn” okunur), “çay” adlarını türettiğimiz gibi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder