Tüm elma türlerinin genom dizisi çıkarıldıktan sonra, bilim insanları var olan milyarlarca elmanın %90’nın kökenini Malus sieversii olarak bilinen ilk yabani elmaya kadar sürdü.
Bugün dünyada yaklaşık 7,500 elma çeşiti bulunuyor, Kazakistan ormanındaki birer Anne ve Baba ağaca dayanıyor.
Almatı (Alma-Ata), Kazakistan’ın güneyinde yer alan Trans-İli Ala Dağları eteğine kurulmuş bir şehir.
Şehrin isminin bire bir çevirisi “Elmaların Atası/Babası” anlamına geliyor..
Elmanın bu kadar lezzetli hale gelmesi ıslahçı AYILAR sayesinde..
Kazakistan ormanlarında, doğanın ıslahçı ayıları yalnızca en tatlı elmaları lezzet testinden geçirip yiyorlar.
Elmaları yedikten sonra, çekirdekleri dışkılayıp bu tatlı, lezzetli elmaların çekirdeklerinin her yere dağılmasını sağlıyorlar.
Daha sonra insanlar da tadı güzel olan bu meyveleri fark ediyor ve yetiştirmeye başlıyor..
Sonra insan Islahçısı ve Elma ağaçlarının "babası" denen Michurin çıkıyor ortaya.
AYILAR kızmıyor, şşştt hooopp !! Demiyor.
Islahçı hakkı da istemiyor.!!
Bedava karın tokluğuna çalışıyorlar..
Meyve cinsleri üzerine tarihe adını yazdıran Michurin'in ıslah ve melezlemeye dair teori ve deneyleri halen bugün de bitki bilimcilerinin takibinde..
Şimdi gen havuzu daralınca Islahçının torunları çaresiz kalıyor?
Ne mi yapıyorlar?
Tohumu alıp ekip çoğalınca koruduk sanan insana doğa ana; " saksıda, bahçede, dekarlarca tarlalarda değil, kendi ekolojik bölgesinde habitatında, mantarı, böceği, kurdu kuşu, ayısı, ağacı, otu ile ancak biyoçeşitliliği koruyabilirsin çocuğum" dersini alıyor.
Her bir şeyi bilen(!) insan da koşuyor yeniden Tanrı Dağlarına..
Soylarını tükettiğimiz ISLAHÇI AYILARI da bul onlar olmadan olmaz diyor..
Çırak ol yanına..
Bilgi ve hayat ağacıdır elma..
Sürgünlük ve yitirilen masumiyettir.
İsaac Newton, Steve Jobs, Pamuk Prenses, Herakles, Alan Turing, Samsa'nın sırtına saplanan acı..
Kerbelâ'da susuzluğa devâ, Elma kokulu İmam Hüseyin'in mezarı.
İlk insan ÂDEM..
Elma bir yanı ile insanın en dehşetli arzusunun sembolüdür.
Son olarak; okumadı iseniz "okuyun kitapları"ndan ;
"Elma olgunlaşınca düşer. Peki ama niçin? Bir güç onu toprağa doğru çektiği için mi? Ağırlaştığı için mi? Rüzgar estiği için mi? Ağırlaştığı için mi? Yoksa aşağıda duran bir çocuk o elmayı yemek istediği için mi?"
(Savaş ve Barış-TOLSTOY)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder