Translate

7 Mart 2020 Cumartesi

GÖKLERİN YİĞİT KIZI

Şoför Babanın Pilot Kızı

1977 yılının soğuk bir kış günüydü... Burdur'un Bucak İlçesi'nde Ümmügülsüm ve Halit Gök çiftinin dördüncü çocukları dünyaya gözlerini açtı. O da diğer 3 kardeşi gibi kızdı. ‘‘Kız çocuğu berekettir’’ dedi Halit Gök ve ‘‘Ayfer’’ adını verdi minik kızına. Ayfer, daha 1 yaşındayken, kamyon soförü olan babasını kaybetti. 4 kızıyla başbaşa kalan anne Ümmügülsüm Gök, bir daha evlenmedi. Küçük Anadolu kasabalarında, dul ve 4 kızıyla başbaşa kalmış bir kadının karşılaşabileceği tüm sorunlara göğüs gerdi, çocuklarına hem annelik, hem de babalık yaptı. Ailenin en küçüğü olan Ayfer, sessiz ve sakin bir çocuktu. Okul çağına geldiğinde, ablaları gibi Bucak Atatürk İlkokulu'na gitti. 5 yıl boyunca sınıflarını ‘‘Pekiyi’’ ile bitirdi. Ortaokul ve liseyi de Bucak'ta okudu. Ayfer, artık genç kızlık devresine adım atmış ve gelecekle ilgili planlar yapmaya başlamıştı... İşte pilotluk tutkusu da o yıllarda doğdu Ayfer'in. Hayatında bir kez bile uçağa binmeyen Ayfer, Antalya Havalimanı'ndan kalkıp Bucak üzerinden geçen uçakları hayranlıkla izler, arkadaşlarına ‘‘Bir gün ben de onların içinde olacağım’’ derdi.

YETİM KIZIN AŞKI

Önceleri sadece pilotluk olan hayali, astsubay olan amcası Kemal Gök sayesinde askeri pilotluğa dönüştü. Senelik izninde Bucak'a gelen amcasını hayranlıkla izleyen genç kız, hem pilot, hem de asker olmanın yollarını araştırdı. Bu iki hayalini birleştirebileceği tek yer vardı Ayfer'in. O da Hava Harp Okulu. Diğer arkadaşları doktorluk, avukatlık, mühendislik hayalleri kurarken, o mavi üniformanın ve mavi gökyüzünün hayaliyle yanıp tutuştu. Çalıştı... Çalıştı ve Hava Harp Okulu'nu kazandı. 1994 yılında teğmen adayı olarak eğitimine başlayan Ayfer Gök, kendini dünyanın en mutlu insanı olarak görüyordu. Ablaları teker teker evlenirken Ayfer de gönlünü kendisi gibi genç bir Harbiyeli olan devre arkadaşı Kemal Karlıtepe'ye kaptırdı. Ayfer ile Kemal'in dönem arkadaşlıkları, aşka dönüştü. Her iki genç de ilişkilerini resmiyete dönüştürmek için okullarını bitirmeyi bekledi. Hava Harp Okulu'ndaki 4 yıllık eğitimini 1998 yılında iyi dereceyle bitiren Ayfer Gök, daha sonra Çiğli Ana Jet Üssü'nde 2 yıl uçuş eğitimi aldı.

F 16'YA SEÇİLDİ

Yapılan değerlendirmeler sonrasında Ayfer Teğmen, F-16 savaş uçağında uçmak için seçildi. Genç kızın hayatındaki en mutlu gün ise Konya 3'üncü Ana Jet Üssü'nde göreve başladığı 3 Kasım 2000 oldu. Çocukluk hayali gerçekleşmişti. Artık, Pilot Teğmen Ayfer Gök olmuştu. Ümmügülsüm Gök, babasız büyüttüğü kızını üniforma içinde gururla ve sevinç gözyaşları içinde izledi. Göreve başladıktan sonra gönlünü kaptırdığı Teğmen Kemal Karlıtepe ile sözlendi Ayfer Gök. Evlilik için de 1 yıl sonrasını belirledi iki genç.

GÖKYÜZÜNÜN YİĞİT KIZI

Ayfer Gök, babasının ölümünden sonra en büyük acıyı 17 Ocak'ta Konya'dan kalkan F-4E tipi savaş uçağının Eskişehir'in Sivrihisar İlçesi yakınlarında düşmesiyle yaşadı. Bu korkunç kazada şehit olan Yüzbaşı Tacettin Tüfekçi hocası, Üsteğmen Mustafa Oğuz Önder ise uçuş arkadaşıydı. Törende gözyaşlarına boğulmuştu. Bir süre sonra bu kez gözyaşları Ayfer Teğmen için aktı. Görev uçuşu sırasında uçağı düşen ve şehit olan Ayfer Gök, Türkiye'nin ilk şehit askeri kadın pilotu olarak tarihe geçti...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder