Translate

23 Mart 2020 Pazartesi

MASLOW'UN İHTİYAÇLAR HİYERARŞİSİ


Abraham Maslow tarafından oluşturulan kişilerin gereksinimleri kuramı, motivasyon kuramları içinde önemli bir yere sahiptir. Bu kurama göre, insanların motivasyonu dış faktörlerden ziyade kişinin kendi içindeki ihtiyaçlara dayanmaktadır. Kişinin içinden gelen bu ihtiyaçlar ise bir hiyerarşi içinde gruplandırılmaktadır. Yani, kişiye dışarıdan gelen ödül veya ceza gibi faktörler, bu kurama göre motivasyon üzerinde çok etkili değildir.

Maslow’un kuramına göre insanların ihtiyaçları sınırsızdır ve insan bir ihtiyacını giderdikten sonra başka bir ihtiyaç ortaya çıkar. Bir ihtiyacı giderme süreci içinde ise tamamıyle memnun olma/hoşnut olma durumu olası değildir. Bu esnada, giderilmemiş ihtiyaç kişi için büyük bir motivasyon kaynağıdır, bireyi güdüler ve birey neyi henüz elde etmemişse ona büyük ilgi gösterir. Fakat, ihtiyaç giderildikten sonra bu ihtiyaca yönelik motivasyon davranışlar üzerindeki belirleyici etkisini kaybeder (Maslow, 1943). Maslow’a ait ihtiyaçlar hiyerarşisi de, alt düzeydeki ihtiyacın karşılanmadan üst düzeydeki ihtiyacın karşılanmasının anlamsız olması ilkesi üzerinde kurulmuştur. İhtiyaçlara ait hiyerarşi basamaklarla/düzeylerle ifade edilmektedir.

Maslow'un İhtiyaçlar Hiyerarşisi
Maslow'un İhtiyaçlar Hiyerarşisi

Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi 5 ana kategoriye ayrılmaktadır:

  1. Fizyolojik İhtiyaçlar: Açlık, susuzluk ve buna benzer temel yaşamsal ihtiyaçlar
  2. Güvenlik İhtiyacı: Dış faktörlerden kaynaklı tehlikelerden korunma
  3. Sosyal İhtiyaçlar: Aidiyet, sevgi, kabul görme, sosyal yaşam vb.
  4. Değer Verilme/Saygınlık İhtiyacı: Statü, başarı, itibar, tanınma
  5. Kendini Gerçekleştirme: Gelişim, bir işi başarıyla tamamlama, yaratıcılık

 Şimdi bunları daha detaylı inceleyelim:

1) Fizyolojik İhtiyaçlar

Maslow’a göre, tüm ihtiyaçlar içerisinde en önemli olan ihtiyaç fizyolojik ihtiyaçlardır. Fizyolojik ihtiyacını gidermemiş bir kişi için diğer ihtiyaçların bir önemi yoktur. Aç veya susuz olan bir kişi, öncelikle bu ihtiyacını doyuracaktır ve diğer ihtiyaçlarını doyurmaya yönelmeyecektir (Maslow, 1943).

2) Güvenlik İhtiyacı

Bu ihtiyaç, korunma, barınma, kural ve yasalara uyma gibi gereksinimlere dayanmaktadır, ve buna bağlı olarak kişi korku ve kaygısını azaltacaktır. İnsan tehlikelere karşı savunmadadır ve sahip olduğu şeyleri korumaya yönelik bir güdüye sahiptir. Bu ihtiyaçlar, kişilerarası ilişkiler için de geçerlidir. Yani, insan diğer insanlarla olan ilişkileri için de, bu ilişkiyi korumayı ve güvenli bir şekilde sürdürmeyi istemektedir.

3) Sosyal İhtiyaçlar

İnsanlar tek başına yaşayamazlar, yaşamlarını sürdürebilmek için başkalarının varlığına gereksinim duyarlar. Başkalarıyla birlikte yaşama, başkaları tarafından kabul görme, arkadaşlık, sevme ve sevilme gibi sosyal ihtiyaçlar insanlar için önemlidir. Fizyolojik ve sosyal ihtiyaçlarının giderilmesi kişinin diğer ihtiyaçları için bir kaynak oluşturmaktadır. Eğer insanlar sosyal ihtiyaçlarını gideremezlerse, aidiyet duygusundan yoksun, yalnız ve terkedilmiş hissedeceklerdir. Aile kurma ve etrafındaki kişilerle duygu alışverişinde bulunma gibi davranışlar insanların sosyal ihtiyaçlarından kaynaklanmaktadır.

4) Değer Verilme/Saygınlık İhtiyacı

Bu ihtiyaç çift yönlü bir ihtiyaçtır. Yani, birey hem kendisine güven ve saygı duymak isterken hem de başkaları tarafından böyle görülmek ister. Başkaları tarafından değer görmek, kişinin de kendine güven duymasına ve başarılı olabileceğine yönelik bir inanç geliştirmesine neden olmaktadır. Başarı, statünün göstergesi olarak kabul edilmektedir ve başarmışlık hissi değer verilme ihtiyacını karşılamak için oldukça önemli kabul edilmektedir.

5) Kendini Gerçekleştirme İhtiyacı

Bu ihtiyaç hiyerarşinin en üst basamağında yer almaktadır. Her bireyin kendine ait yetenekleri ve karakteri vardır. Birey bu kendine ait özelliklerini geliştirme ve kanıtlama ihtiyacı hissetmektedir. Fakat, bu ihtiyacın karşılanabilmesi için, diğer alt basamaklardaki ihtiyaçların yeterince karşılanmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde bireyin kendini gerçekleştirmesi çok mümkün değildir (Erdem, 2008).

Her yeni ihtiyacın giderilmesi yeni bir ihtiyacın da doğması anlamına gelir. Bu durumda, sürekli bir gerilim vardır aslında ve bir dengeye kavuşmak hem olası değildir hem de kişi tarafından istenmez. Maslow’a göre “yoksunluk güdüleri” (açlık, susuzluk, cinsiyet vb.) gerilimi azaltmaya yöneliktir, yani bu ihtiyaçlar giderildiğinde kişi dengeyi kurabilir. Fakat, gelişme güdülerinin ise başarılması daha zordur, çoğu kez erişilemez hedeflerdir ve bu ihtiyaç dengede olan kişinin aynı zamanda sürekli bir gerilime sahip olmasına neden olur.

Bir ihtiyacın belirmesi için, bir önceki ihtiyacın %100 giderilmiş olmasına gerek yoktur. Örneğin, bir kişi fizyolojik gereksinimlerini %70, sevgi gereksinimlerini %50, saygınlık gereksinimlerini %40, kendini gerçekleştirme gereksinimini %10 gidermiş olabilir (Onaran, 1981).

Maslow bu beş temel ihtiyacın dışında iki tane daha ihtiyaç belirtmiştir. Bunlar, bilişsel gereksinimler ve güzelduyusal (esthetic) gereksinimleridir. Fakat, kendini gerçekleştirme ihtiyacının bu ihtiyaçları kapsadığı düşüncesi ile bu ihtiyaçlar ayrı ayrı incelenmemiştir (Onaran, 1981). Değişen yaşam koşulları dolayısıyla, Maslow’a ait bu ihtiyaçlar hiyerarşisi gözden geçirilmektedir. Özellikle teknolojinin gelişmesi ve kişilerin hayatında önemli bir yere sahip olması bu hiyerarşinin gözden geçirilmesi gerektiğinin kanıtı olarak düşünülmektedir.

ABRAHAM MASLOW KİMDİR? MASLOW’UN HAYATI

Abraham Maslow Kimdir: Abraham Maslow, 1 Nisan 1908’de Brooklyn, New York’ta doğmuştur. Rusya’dan göç eden Yahudi anne-babanın yedi çocuğundan ilki olarak büyümüştür. Maslow daha sonraları çocukluğunu mutsuz ve yalnız olarak ve zamanının çoğunu kütüphanede kitaplara gömülmüş olarak geçirdiğini açıklamıştır.

Sonunda, Maslow New York City College’da (CCNY) hukuk okumuş ve ilk kuzeni Bertha Goodman ile evlenmiştir. Daha sonra psikoloji ile ilgilenmiş ve doktora danışmanlığını yapacak olan psikolog Harry Harlow’ ın bulunduğu Wisconsin Üniversitesi’ne geçmiştir. Maslow, psikolojideki üç derecesini de Wisconsin Üniversitesi’nden almıştır: 1930’da lisans derecesi, 1931’de yüksek lisans derecesi ve 1934’te doktora derecesi.

Abraham Maslow, 1937 yılında Brooklyn Koleji’nde ders vermeye başlamış ve 1951 yılına kadar öğretim üyesi olarak çalışmaya devam etmiştir. Bu süreçte, Gestalt psikolojisinin duayeni Max Wertheimer ve antropolog Ruth Benedict’ten etkilenmiştir. Maslow, bu hocaların istisnai insanlar olduklarına inanmıştır. Bunun üzerine onların davranışlarını analiz etmeye ve haklarında notlar almaya başlamıştır. Bu analizler, insan potansiyeli üzerindeki teorilerini araştırmak için temel teşkil etmiştir.

1950’lerde Maslow, hümanist psikoloji olarak bilinen düşünce okulunun arkasındaki kurucu ve itici güçlerden biri olmuştur. İhtiyaçlar hiyerarşisi, kendini gerçekleştirme ve zirve deneyimlerini içeren teorileri hümanist hareketin temel konuları haline gelmiştir.

Alıntıdır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder